Parayı Verdi Düdüğü Çaldı

Parayı Verdi Düdüğü Çaldı:Sanat ve Edebiyat Dünyasında CIA Parmağı, soğuk savaşın nispeten daha az bilinen ve konuşulan bir ayağına ışık tutuyor. Amerika, Soğuk Savaş döneminde Batı Avrupa’da gizli bir kültürel propaganda faaliyeti başlattı. CIA’nın finansörlüğünü yaptığı bu programın uygulanabilmesi için, birçok “aydın”ın da içinde bulunduğu ve ilk başkanlığını CIA ajanı Michael Josselson’ın yaptığı Kültürel Özgürlük Kongresi oluşturuldu. Bu Kongre’nin ve Kongre’ye destek verenlerin tek bir amacı vardı: Dünyada yeni bir “aydınlanma” çağı başlatmak. Bu çağ “Amerikan çağı” olacaktı.

Yazar dönemin tanıklarıyla yaptığı röportajları, arşiv belgeleriyle destekleyerek ortaya çok ilginç bir tablo çıkarıyor. Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde toplanan Kongre, kültürel özgürlük vaadiyle birçok Avrupa’lı aydını ve ülkelerindeki kültürel altyapıyı anti-komünist bir çizgiye oturtmak için entellektüel faaliyetlerde bulunuyor. CIA’in parmağının herşeyde olduğu yönündeki komplo teorilerini destekleyen bazı bulguları inkar etmek ise pek olası değil.

Yeni Dünya Düzeni’ni tasarlarken küresel “beğeni”leri es geçmeyen bir kafa yapısıyla karşı karşıyayız ve oyunu ne kadar incelikli ve detaylı oynadıklarını görünce bir nevi takdir hissi uyanmıyor değil. Tabii 280 karakterlik yeni çağda bu çabaların tam olarak anlaşılması zor olsa gerek.

20. yüzyılın ortalarında 2. Dünya Savaşı’ndan önce ve hemen sonra insanları faşizme karşı ilk direnişi başlatan komünizme sıcak yaklaşımını tehdit olarak gören Batı’nın devreye acilen soktuğu kültürel propaganda planının işleyişi ve çeşitli sıkıntıları kitapta güzel bir şekilde işleniyor. Bu hareketin Bertrand Russell ve George Orwell gibi aydınların dahi desteğini almış olması ise kitabın sunduğu bilgileri daha etkin kılıyor.

Özdemir İnce kitap için yazığı önsözde şöyle diyor:

Soğuk Savaş’ın civcivli günlerinde ABD, Batı Avrupa’da gizli bir kültürel propaganda programına büyük miktarda para ayırmıştı. Bu programın ana özelliği, böyle bir programın olmadığı iddiasıydı. Amerika’nın Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) bu programı büyük bir gizlilik içinde yürüttü. Kültürel Özgürlük Kongresinin otuz beş ülkede bürosu vardı. Kongre yüzlerce personel çalıştırıyor, yirminin üzerinde saygın dergi yayımlıyor, resim sergileri açıyordu; bir haber ve film servisine sahipti; tanınmış kişilerin katıldığı uluslararası toplantılar düzenliyor, müzikçilere ve ressamlara ödüller dağıtıyor, konser ve sergi olanakları sağlıyordu. Tek amaç uzun zamandır Marksizm ve Komünizme yakınlık duyan Batı Avrupa aydınlarını yavaş yavaş “Amerikan tarzı” bir bakış açısına sığdırmaktı.

Meğer CIA’nın en etkili silahı Encounter dergisini okumak için boşu boşuna abone parası ödemişim yıllarca. İstersem bedava gönderirlermiş. Fransa’da yayımlanan Preuves dergisini almak için Hachette dükkânlarına taşınıp durmuşum. Meğer Jean-Paul Sartre’ın Les Temps Modernes dergisini madara etmek için çıkartıyorlarmış.

Okunuyor

Tünel Fareleri
tagged: currently-reading
Franchise Davası
tagged: currently-reading

goodreads.com